Kulakta sıvı toplanması nasıl tedavi edilir?

Kulakta sıvı toplanması kulak zarının arka tarafındaki orta kulak boşluğunun tamamen sıvı ile dolmasıdır. Bu durum hiçbir belirti vermeyebilir ama bunun yanında işitme kaybı, baş dönmesi, huzursuzluk gibi birtakım şikayetler de ortaya çıkabilir.

İşitme kaybı çoğu zaman hastada olmasına rağmen aileler veya hasta yakınları tarafından belirleneyebilir, fark edilmeyebilir. Özellikle tek taraflı kulakta sıvı toplanmasında işitme kaybı çoğu zaman gözden kaçar. 

Kulakta sıvı toplanması tedavisi medikal, cerrahi ve gözlem tedavileri şeklinde yapılır. Geçmiş yıllarda kulakta sıvı toplanması şikayeti tedavisi aylarca antibiyotik, antihistaminik ve dekonjestanlarla desteklenerek yapılmaktaydı. Ancak günümüzde hastaların 3 aylık takip dönemi çok önemli bir dönem. 

Bu takip döneminde hastalar kulak sıvısı olmasına yol açabilecek çevresel etkenlerden korunur. Eğer hasta küçük yaşta bir çocuk ise ve anne sütü emiyorsa, çocuğa yatarak süt vermek bu kulak sıvısının toplanmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra çocuk kreşte, yoğun, kalabalık ortamlarda yer alıyorsa, çocuk bu ortamlardan birkaç aylığına uzak tutulabilir. Bunun yanı sıra kulakta sıvı toplanması sorunu yaşayan çocukların yazın bol güneş görmesi ve denize girmesi hastalığın gerilemesi için önemlidir. 

3 aylık takip döneminin sonucu özellikle işitme kayıpları açısından önemlidir. Gözlem dönemi olan bu 3 ayı hekimler çok fazla uzatmak istemez. Çünkü özellikle okul çağında olan çocuklarda bu dönem okulda başarısızlıkla sonuçlanabilir. 

Kulakta sıvı toplanması için ilaç tedavisi günümüzde eskisi kadar geçerli değildir. 3 aylık bir gözlemden ve takipten geçirilen hastalarda daha sonraki dönemde işitme kaybı belli bir seviyenin üzerindeyse ve hastada bununla beraber baş dönmesi, huzursuzluk gibi belirtiler gözleniyorsa, ameliyat önerilir. 

Kulakta sıvı toplanması için yapılan ameliyat son derece kolay ve kısa bir ameliyattır. Ameliyatta kulak zarlarına küçük bir delik açılır. Buralardan küçük birer tüp geçirilir. Bunlara ventilasyon tüpü adı verilir. Kulak zarından geçirilen bu tüp orta kulaktaki sıvıyı tamamen boşaltır ve kulağın havalanmasını sağlar. Bu sayede hasta yakınları ameliyattan sonra hemen ertesi gün çocuklarının çok iyi duyduğunu ifade eder. Hemen hemen tüm semptomlar ortadan kalkar. Bir cerrah için de bunun bir başka iyi yanı vardır: Kulak zarının içerisinden geçen ventilasyon tüpleri, hastaları 20 yıl sonrasındaki kulak rahatsızlıklarından da koruyacaktır. 

- Kulak tüpleri kulak zarının içerisinde bulunur ve dışarıdan gözle görülemeyecek kadar küçüktür

- Kulakta 6 ay ile 1,5 yıl arasında kalan bu tüpler bu süre içerisinde kulağı korur ve hastadaki işitme kaybını önler

Kulak tüpü takılan hastalarda ameliyattan sonra hemen hemen hiçbir şeyde kısıtlamaya gidilmez. Sadece su kaçırılmamasına dikkat edilmesi isteniyor. Ancak bu da normal yüzme, banya yapma hareketlerine engel bir kısıtlama değildir. Sadece derin dalışlara ve yüksekten suya atlamalara izin verilmez. 

Kulak sıvısı ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Bunun yanında, erişkinlerde lokal anestezi dediğimiz yöntemle, uyuşturma yöntemi ile de tüp takılabilir. 

Kulak zarını delerek takılan kulak tüpleri 6 ay ile 1,5 yıl arasında bir sürede atılır. Atıldıktan sonra kulakta herhangi bir deofrmiteye yol açmaz. Kulak zarı delik olarak kalmaz ve daha sonraki dönemde işitmede veya benzer konularda herhangi bir sorun görülmez.