Mukabelenin adabı nedir?
Her ibadette olduğu gibi, bir Kuran okuma ve dinleme, takip etme ile gerçekleşen bir ibadet olan mukabele ibadetinde de bir adaptan, edepten söz etmek gerekir. Adap ve edep hem okuyan hem de dinleyen tarafından düşünülür.
Kuran-ı Kerim okuma ibadeti
Okuyan mümin, Kuran-ı Kerim'i sanki kendisine indirilmiş bir metin gibi okumalı. Mukabele okuyan kişi de sanki o vahiy kendine inmiş gibi okumalı; anlamını bilsin veya bilmesin, o hassasiyet ile, o kalp inceliği ile okuması gerekir. Kalp inceliği ile okurken bir şeyi bitirme telaşı, arzusu ile yapılmaması gerekir. Bir cümleyi son derece hızlı bir şekilde tekrar edip, etrafındaki insanların da o insanın hızına yetişmesini bekleyerek mukabele okunmaz. Ne yazık ki bazen bu tür arayışlara, hatalara düşülebilir. Ancak bu tür telaşlara hiçbir şekilde aldırış etmeyip, Kuran'ı Kuran gibi okumak gerekir.
Mukabele ibadeti adabı
"Elinize bir toprak alıp savurduğunuzda rüzgar bunu nasıl uçuruyorsa, rüzgarın bu kadar hızlı bir şekilde uçurduğu gibi Kuran'ı da hızlı okumayın" diye buyrulmuştur. Ek olarak şiir gibi de kesilmemesi gerektiği buyurulur.
Kuran-ı Kerim'in kendine has bir okunuşu vardır. Mukabele okuyan kişi, o Kuran okunuşuna çok hassas bir şekilde riayet etmelidir.
Kuran'ı dinlerken, sanki kendisine Cebrail okuyormuş gibi, Hz. Muhammed'in huzurunda Kuran dinliyormuş gibi bir edeple dinlemelidir ve dinlediği bu Kuran'ı gönlüne nakşetmeye dair bir çaba, bir niyet içerisinde olmalıdır. Yavaş yavaş okunan, sade, duru bir şekilde okunan kendisi iz sürerken ister parmağı ister gözü ile, ağzı ile tekrar etmeli. Hiç edemiyorsa, hiç Kuran bilmiyorsa, Kuran'ın bakılması bile sevap olduğundan önüne bir Kuran alıp ona bakabilir. Böylece sadece Kuran'a bakarak bir sevap kazanabilir. Ancak bu tabii ki okumadan geride bir sevaptır ancak sadece dinlemektense, Kuran'a bakarak artı bir sevap kazanma şansı olur. Ancak sadece dinlemek de büyük bir sevaptır.
Yorumlar