Mukabele nasıl okunur?
Mukabele ortamı şöyledir: Topluluk içinde okuyan, takip eden ve dinleyen kişiler bulunur. Herkesin illa eline Kuran-ı Kerim alıp takip etme şansı olmayabilir, bilmeyebilir. Bu durumda sadece bakabilir. Çünkü Kuran-ı Kerim, dinlemesi de ibadet olan bir kitaptır, diğer kitaplardan farklı olarak.
Kuran-ı Kerim okuma
Mukabele ortamında dinleyenler ve takip edenler dışında bir de okuyan olur. Kuran-ı Kerim'i okuyan kişi ister istemez mukabele topluluğu arasında Kuran-ı Kerim'i en iyi bilen ve okuyan olmak zorundadır. Eğer yalan yanlış bir şeyler biliyor ve okuyuşu da yanlışlara sevkediyorsa, onun mukabele olması biraz güç olur, çünkü okuduğu doğru olan birisinin, etrafta onu dinleyen insanların okuyuşunu ona denk getirme olayına mukabele diyoruz.
Mukabele ibadeti
Mukabelede en iyi bilen, en doğru okuyan ve sesi en güzel olan ve belki de okuduklarının anlamını da iyi bilen kişi okuyucu olmalıdır. Çünkü güzel okuyuşun parçası aynı zamanda anlamını bilmekten geçer. Her yer aynı tonda, aynı makamda, aynı hızda okunamayacağından, burada okuyan kişinin okuduğu yerin anlamını bilmesinin de büyük faydası olacaktır. Böylece okuyan kişiyi takip eden insanlar da hem doğru okunuşu hem de doğru vurguyu daha iyi göreceklerdir.
Mukabele sırasında takip eden insanları geride bırakmamak için önemli bir hadis vardır ve bir kulak küpesi hadisidir. Yaşam forumlarını belirleme konusunda da çok önemli bir hadistir. Hadis, "zayıfın ayağı ile yürüyün" buyurur. "Sizin hızınız birilerini geride bırakırsa, geride kalanları da dikkate alın, onlara da zulmetmeyin, haklarına girmeyin" demektir. Bu, her yerde kullanılabilecek hadistir. Mukabele konusunda da hızımızı bizi takip eden insanlara göre ayarlamamız gerekir. Ömrünü Kuran-ı Kerim'e vermiş bir hafızın Kuran okuması ile 65 yaşından sonra veya emekliliğinden sonra Kuran okumaya başlamış, öğrenmeye çalışan bir amcanın, teyzenin hızı ile elbette bir olmayacaktır. Dolayısıyla onları yolda dökmektense, onların da temposuna uygun bir süratte Kuran okumak gerekir. Son derece hızlı okuyuşlar zaten muteber değildir. Burada belli bir tempo korunmalıdır ki bu konuştuğumuzdan daha yavaş bir hızdır. Son derece yavaş bir okuyuş vardır ve bu okuyuş tarzları da bellidir.
Banttan dinlediğiniz Kuran-ı Kerim veya televizyondan ya da radyodan dinlediğiniz Kuran'ın da mukabelesi olur ve bunda hiçbir mahsur yoktur. Çünkü okunan bir Kuran'dır ve sizin Kuran okumanıza değil, okunan bir Kuran'ı takip etmeye mukabele denir. Dinlediğiniz Kuran'ı, parmağınızın ucu ile, gözünüz ile takip edersiniz ve içinizden geçirirseniz zaten siz de okumuş olursunuz. Dolayısıyla banttan dinlediğiniz Kuran'ı takip etmek de mukabele yerini tutar.
Yorumlar